geçen 6 ay oturup ağladım. Alacağım diyenler almayınca elimde kaldı iki tanesi. daha sonra başkaları van kediis, diye kedi getirdi. bir kedi kendi geldi, kapıyı çaldı, içeri girdi. Benim ev kapasitemin iki katı doldu. Oturdum ağladım. Erişkin kedi gerçekten çok büyük bir sorun. Bu sorunun üzerine gitmek gerekiyor. Bu yüzden kampanya başlattım. Erişkin kedimi alırsanız, yavru vereceğim dedim. Sanki ben öyle demedim: 'Benim kedimi de sahiplendirir misin?' diyenler çıktı. Onların kedilerini de sahiplendirdim. Benimkilerin dışında 10 kadar kedi... kedileri görmedim bile. Telefonla... eve girmedi... 15 gün içinde 15 kedi gönderdim. sıradan birinin tek başına başaramayacağı kadar çok fazla bu sayı. Şimdi rahatladım, programım ilerliyor. Erişkin kedi sorun değil aslında, ben erişkin kedileri evlere alıştırarak teslim ediyorum. Forumlarda şurada burada insanlar yanlış yönlendiriliyor. Bu soruna dikkat çekilmeli.
Bana da kazık atmaya çalışıan da oluyor. Hal bu ki; kedi bu. Ama daha sonra geri bana dönüyorlar. Bir önceki bloğumda dediğim gibi; insanlara güvenmeyi bileceksiniz. Sonra nasılsa dönerler size.
Güven sorunu belki bazen dünyanın en büyük sorunu. Insanlar birbirlerine güvenmediklerinden hayvanlarını emanet etmek bile istemiyorlar. Keşke bütün hepsine ben bakabilsem diye düşünüyorlar çoğu zaman.
işte bu kedi severlerin yaptığı en büyük hata; Kedi bir sevgi değil, sevgisi hak edilen bir sorumluluktur. Neden hepsine sen bakasın ki? Senin kedinin bakımını neden herkes üstlenmesin? Sorumluluklar bölüşülünce hafifler, sevgi paylaşılınca artar
bazen görüyorum, evlerde ikişer ikişer kedi var. Niye diyorum, arkadaş olsun diyor. Biri komşunda kalsın, komşuluğunuz gelişsin, olmaz mı? yok diyor, komşu bulamıyor. Bulsa vermiyor. Sonra da üremeyi kontrol edemiyor, kısırlaştırıyor. Niye diyorum; kısırlaştırma ama çiftleştirme!? Bu insanların başkalarına güveni kalmadığını gösteriyor. Sonra da başına bela alıyor. O iki kedi oluyor 8-10. Sonra sağlıklı kedi durduk yere sakat bırakılıyor. Neden?
insanlara güvenin. korkmayın. Türkiye'de 14 milyon ev hayvanı varsa; bu rakam azımsanamayacak kadar yüksek bir rakkamdır, herkes seviyor demektir. Biri gelip kedinize talip olduysa kesinlikle kedileri seviyordur. Sahiplendirirken rahat olun.
Sosyal medyalarda şurada burada onsanlar provake ediliyor. Bir hayvan sahiplendirildiğinde insanlar hecesi geçene kadar kedi baktığı zannıyla empoze ediliyor. ücretli sahiplendirenler kedi sevmiyor, hastası olunca hep öyle oluyor, hatta bizim de allerjimiz var gibi söylemler mutlaka karşınıza çıkmıştır. Hal bu ki; hiç bir aslı yok!
Hepimiz insanız. Bir gün geldiğinde hepimiz ekonomik sorun yaşarız, sağlık sorunu yaşarız, tayin olmak zorunda kalabiliriz. Şartlar her zaman değişir. Bana kaç kişi göz yaşlarıyla kedisini bırakıp gitti, bilemezsin. Hane 'hayvanseveristler' diyorum ya; gördüm ki onların provake ettiği gibi değil olay. Kimse kedisini sıkılınca atmıyor. Hele cins kedi sahipleri... Herkes koşullar değiştiği için sahiplendirmek zorunda kalıyor. Ve içinde bulunduğumuz çağa dikkat et; her şeyin iki yılda eskidiği, kullan at dönemini yaşadığımız tüketim çağında arkadaşlıklar bile en fazla iki sene...
Şuan sistemde sorun var. Koşullar çok hızlı değişiyor. En kötüsü de; değişen bu koşulları hissetmiyorsunuz!
Bana da kazık atmaya çalışıan da oluyor. Hal bu ki; kedi bu. Ama daha sonra geri bana dönüyorlar. Bir önceki bloğumda dediğim gibi; insanlara güvenmeyi bileceksiniz. Sonra nasılsa dönerler size.
Güven sorunu belki bazen dünyanın en büyük sorunu. Insanlar birbirlerine güvenmediklerinden hayvanlarını emanet etmek bile istemiyorlar. Keşke bütün hepsine ben bakabilsem diye düşünüyorlar çoğu zaman.
işte bu kedi severlerin yaptığı en büyük hata; Kedi bir sevgi değil, sevgisi hak edilen bir sorumluluktur. Neden hepsine sen bakasın ki? Senin kedinin bakımını neden herkes üstlenmesin? Sorumluluklar bölüşülünce hafifler, sevgi paylaşılınca artar
bazen görüyorum, evlerde ikişer ikişer kedi var. Niye diyorum, arkadaş olsun diyor. Biri komşunda kalsın, komşuluğunuz gelişsin, olmaz mı? yok diyor, komşu bulamıyor. Bulsa vermiyor. Sonra da üremeyi kontrol edemiyor, kısırlaştırıyor. Niye diyorum; kısırlaştırma ama çiftleştirme!? Bu insanların başkalarına güveni kalmadığını gösteriyor. Sonra da başına bela alıyor. O iki kedi oluyor 8-10. Sonra sağlıklı kedi durduk yere sakat bırakılıyor. Neden?
insanlara güvenin. korkmayın. Türkiye'de 14 milyon ev hayvanı varsa; bu rakam azımsanamayacak kadar yüksek bir rakkamdır, herkes seviyor demektir. Biri gelip kedinize talip olduysa kesinlikle kedileri seviyordur. Sahiplendirirken rahat olun.
Sosyal medyalarda şurada burada onsanlar provake ediliyor. Bir hayvan sahiplendirildiğinde insanlar hecesi geçene kadar kedi baktığı zannıyla empoze ediliyor. ücretli sahiplendirenler kedi sevmiyor, hastası olunca hep öyle oluyor, hatta bizim de allerjimiz var gibi söylemler mutlaka karşınıza çıkmıştır. Hal bu ki; hiç bir aslı yok!
Hepimiz insanız. Bir gün geldiğinde hepimiz ekonomik sorun yaşarız, sağlık sorunu yaşarız, tayin olmak zorunda kalabiliriz. Şartlar her zaman değişir. Bana kaç kişi göz yaşlarıyla kedisini bırakıp gitti, bilemezsin. Hane 'hayvanseveristler' diyorum ya; gördüm ki onların provake ettiği gibi değil olay. Kimse kedisini sıkılınca atmıyor. Hele cins kedi sahipleri... Herkes koşullar değiştiği için sahiplendirmek zorunda kalıyor. Ve içinde bulunduğumuz çağa dikkat et; her şeyin iki yılda eskidiği, kullan at dönemini yaşadığımız tüketim çağında arkadaşlıklar bile en fazla iki sene...
Şuan sistemde sorun var. Koşullar çok hızlı değişiyor. En kötüsü de; değişen bu koşulları hissetmiyorsunuz!
Yorumlar
Yorum Gönderme